Koca
bir şehir, kocaman bir yalnızlık. İçtiğim kahve değil, tattığım tadını aldığım
yalnızlığım... Duyduğum sadece bir şarkı değil, hissettiğim pişmanlığım.
Şimdi
şu yaz akşamında, içime konuyor tekrar
sevgin. Biliyorum ya, bildiğim beni öldürüyor. Her akşam korkuyorum yarını
düşlemekten. Ürkekliğim beni sarıyor. Adım yok ki yanında. Kahroluyorum..
Nedir
bu yas, bu yaş , bu yaz ?
Nedir
içimi böylesine yakan?
Sevgi mi? Sevmek mi? Yoksa sevilmemek mi?
Oysa ben hep yalnızdım.. Hep tek.
Şimdi
neden yakıyor bu kadar canımı hakkıyla sevilmemek ?
Ben bir hikaye yazdım bize sonunun
güzel bitmesini umduğum bi hikaye.Şiirler okudum sana ezberi bozuk hafızamla..
Söyle bana hikayeler anlatmak,
şiirler dökmek, türküler öldürmek yolunda, hangisi getirir seni bana ?
Eğer gelmeyeceksen neden karıştın
rüyalarımın rengine ?
Neden hayaller büyüttüm kalbimde ?
Bir rüyayı anlamak nedir bilir misin, yada bir
rüyaya bir hayale sarılıp uyumak, her sabah aynı hayale uyanmak ?
Sana
yanaşıyor her duygum…Kızgınlığım, dargınlığım, mutluluğum
Öyle
güzelsinki.
Sanki bulutlar dokunmuş saçlarına
Sanki bulutlar dokunmuş saçlarına
Öyle
masumsunki.
Sanki bir çocuk devrilmiş gülüşüne
Sanki bir çocuk devrilmiş gülüşüne
Senin
tarafından sevilmeyi öğrenmeden ölmek
istemiyorum
Ne
yaşadıysan hepsinin yabancısıyım. Sana yakın olmadan ölmek istemiyorum.
Bazı
insanlar sana benziyor diye.Ben çok yara aldım cok canım yandı. Hala acıyor
canım.İnsan en çok kendine eziyet ediyor
Biliyor acıyı durduramayacağını. Bu acı durmadan ölmek istemiyorum.
Biliyor acıyı durduramayacağını. Bu acı durmadan ölmek istemiyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder