30 Temmuz 2014 Çarşamba




Koca bir şehir, kocaman bir yalnızlık. İçtiğim kahve değil, tattığım tadını aldığım yalnızlığım... Duyduğum sadece bir şarkı değil, hissettiğim pişmanlığım.
Şimdi şu yaz akşamında, içime konuyor  tekrar sevgin. Biliyorum ya, bildiğim beni öldürüyor. Her akşam korkuyorum yarını düşlemekten. Ürkekliğim beni sarıyor. Adım yok ki yanında. Kahroluyorum..
Nedir bu yas,  bu yaş , bu yaz ?
Nedir içimi böylesine yakan?
 Sevgi mi?  Sevmek mi?  Yoksa sevilmemek mi?
 Oysa ben hep yalnızdım.. Hep tek.
Şimdi neden yakıyor bu kadar canımı hakkıyla sevilmemek ?
Ben bir hikaye yazdım bize sonunun güzel bitmesini umduğum bi hikaye.Şiirler okudum sana ezberi bozuk hafızamla..
Söyle bana hikayeler anlatmak, şiirler dökmek, türküler öldürmek yolunda, hangisi getirir seni bana ?
Eğer gelmeyeceksen neden karıştın rüyalarımın rengine ?
Neden hayaller büyüttüm kalbimde ?
 Bir rüyayı anlamak nedir bilir misin, yada bir rüyaya bir hayale sarılıp uyumak, her sabah   aynı hayale uyanmak ?
Sana yanaşıyor her duygum…Kızgınlığım, dargınlığım, mutluluğum
Öyle güzelsinki.
Sanki  bulutlar dokunmuş  saçlarına
Öyle masumsunki.
Sanki bir çocuk devrilmiş gülüşüne
Senin tarafından sevilmeyi  öğrenmeden ölmek istemiyorum
Ne yaşadıysan hepsinin yabancısıyım. Sana yakın olmadan ölmek istemiyorum.
Bazı insanlar sana benziyor diye.Ben çok yara aldım cok canım yandı. Hala acıyor canım.İnsan en çok kendine eziyet ediyor
Biliyor acıyı durduramayacağını. Bu acı durmadan ölmek istemiyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder